16 Kasım 2013 Cumartesi

Ne Kadar Taklit Ediyorum ve Ne Kadar Markayım?

marka-sirket-calismalari

Taklit mi etmeli yoksa marka mı yaratmalı?

Bu konuyu hep merak etmişimdir. Neden taklit ediyoruz? Amacımız ne? gibi sorular aklımı hep karıştırmıştır. Sanırım artık yavaş yavaş anlamaya başladım.
Şuan çevremize bakalım her hangi bir sektör olabilir birkaç farklılık dışında hep benzer ürünler görmekteyiz ve yeni bir şey görmemiz günden güne azalmaktadır. Bunu en büyük nedenleri şirketlerin çoğunun taklit strateji ile hareket etmeleridir. Yenilik mi? Artık büyük şirketlerin işi olmuş durumda ve küçük şirketlerin çoğu uçtakileri takip etmekte ve ürünlerini kopyalamaktadır. 
Ben kendimi taklit eden şirketlerin yerine koyuyorum ve şunu görebiliyorum. İnsanoğlunun yapısında herkes de olmamakla beraber biraz tembellik söz konusu ve bunun tembellikten, işin kolayına kaçmaktan ve maddi kayıp yaşamamak istemesinden kaynaklandığını söyleyebilirim. Taklit etmek daha az masrafla, daha zahmetsiz ve daha az zaman harcayarak bir ürün ya da hizmeti ortaya çıkarma olanağı sunmaktadır ve bu da birçok şirkete cazip gelmektedir.
İşin bu tarafından baktığımızda cidden bana da cazip gelmektedir. Ancak bunu cazip olarak gören birçok şirket işin diğer tarafını unutuyor.

Peki, Bu işin diğer tarafı ne?

İşin diğer tarafı markanız. Taklitçi şirketlerin taklit ettiği şirketlerin çoğu ya marka şirketler ya da marka olma çalışması içinde olan şirketlerdir. Neden kendinize özgü ürün ya da hizmet üretmiyorsunuz? Niçin farklılaşmayı denemiyorsunuz? Taklit etmek size ilk zamanlarda birçok avantaj ve para sağlayabilir bu ne yazık ki doğru. Ancak şunu unutmayalım günümüzde şirket çok ancak sürekliliği değer olarak edinmiş şirket sayısı çok az. Bu yüzden sürekliliği taklit ile yaratamazsınız. Sürekliliği yaptığınız yenilikler ve ne kadar farklılaştığınız belirler. 
Lafın kısasına tekrar göz gezdirirsek. Şimdi tekrar düşünün ve ''Ne kadar taklit ediyorum ve Ne kadar markayım?'' sorusunu kendinize sorun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder