20 Kasım 2013 Çarşamba

Negatif Faktörleri Ez ve Geç!

hayallerin-icin-savas

Kendine İnan ve Negatif Faktörleri Ez!

''Kendine inan!'' kelimesi beni her zaman cezbetmiştir ve ayakta tutmuştur. Dinlediğim her uzman kişide ve yöneticide hep aynı cümle ''kendine inan''. Siz de biliyorsunuz herkesin etrafında negatif düşünen insanlar çok her zaman bulunur ve işin ilginç yanı da onları hep yanımızda tutarız ve ilişkimizi git gide daha da genişletiriz. Niçin genişletiyoruz? Niçin uzaklaşmayıp da yakınlaşıyoruz. Bizi yavaşlatan, fikirlerimizi öldüren insanlar ile niçin zaman geçiriyoruz. Hiç düşündünüz mü o bahsettiğimiz negatif insanların yerine bizi hızlandıracak, fikirlerimizi geliştirecek kişileri koyduğumuzda neler olabileceğini. Ben söyleyebilirim bir kısmını... Sen o saatten sonra sen olmayacaksın büyüyeceksin, gelişeceksin yukarılara tırmanacaksın hem de arkana bile bakmadan!!! Niçin kendi potansiyelimizi artıracağımıza düşürüyoruz? Kurduğumuz arkadaşlıklar ile niçin yeteneklerimizi kurutuyoruz. 
Her insanın içerisinde bir yetenek, bir potansiyel vardır. Her insan bir dalda uzman olabilir. Peki biz niye bunu kullanmıyoruz. Niçin hedeflerimiz yok. Hadi şimdi şöyle yapalım. Şuan yazıyı okumaya devam etme ve bir dk kadar düşün!!! '' Niçin potansiyelimi kurutuyorum? '' de ve düşün!!!
Düşündün ve aklına ilk olarak
çevrendeki negatif insanları ve kendi iç sesini düşündün. Çünkü, düşünmeni engelleyen, potansiyelini kısıtlayan negatif çevren ve iç sesin. En son ne zaman o kişiler sana yapamazsın dediğinde o şeyi yaptın ve başardın. Evet kabul ediyorum bu, çoğu insanda yok denecek kadar az. Niçin mi? biz çevremize bağımlı yaşıyoruz, onların düşüncelerine bağımlı yaşıyoruz ve tabi ki iç sesimizin korkak yüzüne bağımlı yaşıyoruz. Hep aynı cümleler ve kelimeleri fısıldıyorlar bize.... '' Yapamazsın'', '' O bahsettiğin olmaz'' , ''Boşuna uğraşacaksın'' vs vs vs...
Yukarıda ki cümleleri eskiden bende duyuyordum. Susuyordum ve bir daha aynı konudan bahsetmiyordum. Yani kısaca kendi potansiyelimi kendi ellerimle kurutuyordum. Ama artık değil! Bu cümleleri duydukça daha da üstüne gidiyorum ben artık bu cümlelere yenilmiyorum. Artık bu cümleleri yenen taraftayım sen niye geçemeyesin.
Her uzman aynı şeyi fısıldar. Bazen kendi kendimize de fısıldarız. ''Bir amacı olmalı kişinin'' ve bu amaç, bu hayal büyük olmalıdır. Yaparım diyebilmelidir, üstüne gitmelidir ve negatif iç sesleri ve negatif insanları ezerek geçmelidir üstünden
Ben de dahil şuan herkesin bir amacı var ve kaçımız bu amaca doğru ilerlemeye çalışıyor? Kaçımız negatif faktörler ile savaşıyor. Evet siz de biliyorsunuz savaşan kişi sayısı az. Tam yerinde size çok iyi bir örnek kişi vermek istiyorum o kişi ''Les Brown''. Bir araştırın derim. Kendisinin yaşantısına ve geldiği noktaya baktığınız da ve videolarını izlediğiniz de iç sesini ve negatif insanları nasıl ezerek geçtiğini göreceksinizdir.
Yazının sonuna gelirken hadi bir kez daha soralım kendimize ve düşünelim. 
Bir engelim mi var?
Beni durduran ne?
Neden başaramayım ki?
Cevapları bulalım ve hayallerimizin peşinden gidelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder