Çalışanlarımız Markamıza Ne Kadar Bağlı?

Markamıza Çalışanlarımız Ne Kadar Bağlı?

Gün ortasında ev arkadaşım ile kahvaltı sırasında çalışanların şirketler ile uyumsuzluğundan ve çalışan seçimindeki hatalar üzerine deneyimlerimizi birbirimize aktarıyorduk. Bu konuşmanın üzerinden saatler geçmesine rağmen akşam kitabımın(Çığır Açan Marka) başına oturmuşken aklıma şöyle bir soru takıldı. Marka bir şirketin, çalışan profillerini az çok zihnimde canlandırarak, bu çalışanların işini yaparken ne kadar çalıştığı marka ile mutlu olduğu üzerine çıkarımlarda bulunmaya çalıştım. Çalışma hayatımda deneyim yaşadığım iki marka üzerine kendimce bir çalışan profili oluşturdum ve yaptığım işte çalışırken ne kadar mutlu olduğumu sorguladım. Sorgulama aşamasında şu soruyu sordum kendime, acaba bu şirketlerde çalışırken çalıştığım markalara ne kadar bağlıydım?

Cevap çok basitti oldukça bağlıydım ve işimin hakkını vererek ve gereğinden fazla emek veriyordum. Aynı zamanda işten ayrılmama rağmen beni nasıl etkilediklerini şuan anlıyorum. Bana verdikleri kültür ve çalışma şartlarından dolayı bu markaları herkese aktarıyordum. Örnekler veriyor ve konuştuğum kişilere bu markalara hayran kalmalarını sağlıyordum. Peki beni bu derece etkileyen neydi? Niçin bu markalardan olur olmaz çevremdeki kişilere bahsediyordum?

Bunun sorular çerçevesinde biraz düşündüm ve

marka oluşturmanın çalışanlar üzerinde başlaması gerektiğinin kararını verdim. Şöyle ki, hangi şirket olursa olsun, şirket çalışanları çalıştığı markaya bağlı değilse, dışarıda markanıza bağlamaya çalıştığınız insanlar üzerinde boşa vakit harcıyorsunuz demektir. Bu nedenle markamıza sormamız gereken 2 soru burada devreye giriyor.

1- Çalışanlarımız markamıza bağlı mı? 

2- Çalışanlarımız markamıza ne kadar bağlı?

Bu sorular üzerinden varmamız gereken sonuç aşikardır. Şirket içerisinde en üstten, en alt düzeydeki çalışana kadar çalıştıkları markalara bağlı olup olmadıklarını düşünmeli ve araştırmalıyız. Bunun nedeni ise, çalışanlarımız çalıştıkları markalara bağlı değilse ve güven duymuyorsa, markamıza müşterilerin bağlanmasını ya da güven duymasını nasıl bekleriz. Ya da çalışanlarımız markamıza bağlı değilse, nasıl etkili bir marka ortaya çıkmasını bekleriz. Bir zaman markamız ayakta durabilir ancak marka süreklilik isteyen bir kavramdır. Bu nedenle bizim markamız inançsız çalışanlar ile ne kadar sürdürülebilir olabilir. Bir bina nasıl ki temelden başlanıyorsa, markamızı da oluştururken temeli ilk olarak kendimize katmalıyız. İlk başta temeli sağlam yaptığımızı düşünebiliriz ancak arada kaymalar, şişmeler olabilir ve küçük bir sarsıntıda bütün binanın çökmesine neden olabilir. Bu nedenle çalışanlarımızın başka yerlere kaymalarına ve işten bunalıp şişmelerine imkan vermemeliyiz. Şimdi birkaç madde ile çalışanlarımızı markaya bağlı kalmalarını nasıl sağlayacağımızı görelim.

Çalışanlarımızı markamıza nasıl bağlarız?

1- Maddi ve manevi olarak huzurlu hissedebilecekleri düzeyde tutulmalarını sağlamalıyız.

2- Çalışma şartları içerisinde tanıdığımız imkanlar ile şirket ile mutlu bağlar kurmalarını sağlamalı ve iletişimimizi kesinlikle kesmemeliyiz.

3- İşini severek yapan bireyleri bünyemizde tutmalı ve onları işine daha çok bağlanmalarını sağlayacak bonuslar vermeliyiz.

4- İnsan kaynakları Departmanı, çalışmak zorunda olduğundan çalışacak kişileri değil, hangi departman için çalışan alınıyorsa o departmanda işini severek yapacak kişiyi seçmesi gerekmektedir.

Yukarıda maddelere eminim daha çok şey eklenebilir, biraz üzerinde düşünün ve daha birçok şey sizinde aklınıza gelecektir Çünkü hepimiz bir yerde birer çalışanız ve bir çalışma geçmişimiz var. 

Özetle, çalışanlarımıza ne kadar değer verirsek, aynı şekilde çalışanlarımız da şirketimize ve markamıza o derece değer verecektir. Bu cümleyi çıkar ilişkisi olarak düşünmeyin sadece doğal bir şekilde gelişen insan tepkilerinden biridir. Bunun yanında değer verirken, çalışanların işini daha iyi yapmalarını ve severek yapmalarını sağlayarak, verdiğiniz hizmetin ya da ürettiğiniz ürünün kalite ve verimlilikleri artırabilecek daha sürdürülebilir hizmet ya da ürün sunmuş olacaksınız. Tabi ki sonucunda domino taşı etkisi gerçekleşerek, markamız için müşterilerinizin güven ve bağlılık duyguları da gelişecektir.

Son olarak;

Markamız için ya markamızı seven çalışanlar edineceğiz ya da çalışanlarımıza markamızı sevdireceğiz.